Hançerli BM kürsüsünden Avcılar Modelini anlattı
Kentsel dönüşümde Türkiye’ye örnek olan “Avcılar Modeli” Birleşmiş Milletler gündeminde. Birleşmiş Milletler Kürsü’sünden sunum yapan Türkiye’nin ilk ilçe belediye başkanı Turan Hançerli, çalışmalarını 2022 Birleşmiş Milletler Yüksek Düzeyli Siyasi Formu’nda paylaştı.
Hançerli BM kürsüsünde
Avcılar Belediye Başkanı Turan Hançerli 2022 Birleşmiş Milletler Yüksek Düzeyli Formu’na katıldı. “Yerel Düzeyden 2023 SKA Zirvesi’ne Doğru Sürdürülebilir Kalkınma Amaçlarına Ulaşılmasını Teşvik Etmek” konulu konferansta konuşan Hançerli, Birleşmiş Milletler Kürsü’sünden sunum yapan Türkiye’nin ilk ilçe belediye başkanı oldu.
Avcılar yerelinde yürüttüğü çalışmaları Birleşmiş Milletler kürsüsünde paylaşan Avcılar Belediye Başkanı Turan Hançerli, Türkiye’ye örnek olan Avcılar Modeli’ni dünyaya anlattı.
“Çalışmalarımız uluslararası düzeyde ses getirdi”
Birleşmiş Milletler Kürsü’sünden sunum yapan Türkiye’nin ilk ilçe belediye başkanı Turan Hançerli; “2030 Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’nın yerelleştirilmesinde kararlılıkla yürüttüğümüz çalışmalarımız Uluslararası düzeyde ses getirdi. Bu konuda öncü belediyelerin yer aldığı zirvede biz de Avcılar Belediyesi olarak yerimizi aldık. Hazırlamış olduğumuz Gönüllü Yerel Değerlendirme ve Avcılar için yapmış olduğumuz çalışmalardan bahsettik. Kentimiz için yapmış olduğumuz bu çalışmaların Dünya tarafından da takdir edilmesi bizim en büyük motivasyon kaynağımız.” dedi.
Sunumunu İngilizce yapan Turan Hançerli’nin konuşması şöyle;
“Sayın Moderatör,
Bayanlar ve Baylar,
Benim şehrim, Avcılar, yaklaşık yarım milyon nüfusa sahip olup İstanbul’un Avrupa yakasında bulunmaktadır. 2019’da Avcıların Belediye Başkanı olarak seçildim. Avcıların SKA macerası da bu zamanda başlamıştır.
Avcılar’daki en büyük tehlike depremdir ki bu da fiziksel bir tehditten çok daha fazlasıdır. Avcılar ayrıca göç ile birlikte sağlık sorunları da dahil düşük ekonomik ve sosyal refah sorunları ile yüzleşmektedir.
Ben göreve geldikten sonra Avcılar’ı dayanıklı bir şehir haline getirmek için kapsamlı ve hırslı bir şekilde yola koyulmamızın nedeni de budur.
Programımızın 6 asli dayanağı vardır;
1- Kentsel Dönüşüm,
2- Kent Mirası,
3- Çevreyi Koruma ve Çevreyle Uyum,
4- Sosyal ve Ekonomik İnisiyatiflerde Kapsayıcılık
5- Yenilik ve Yüksek katma değerli sektörlerde kamu yatırımlarına odaklılık
6- Hesap verebilir ve katılımcı belediye hizmetleri sunmak
Bu ilkelerin, Bernie Sanders’ın ifade ettiği üzere “gerçek sorunlara gerçek çözümler sunarak” yerel yönetim eylemlerinde güçlü, uyarlanabilir ve aktarılabilir bir model yakalayan bütüncül bir yaklaşımı yansıttığını düşünüyoruz.
“Avcılar Modeli” aynı zamanda BM-SKA’larını da yakından kapsamakta ve VLR’mizde kanıtlandığı gibi “küresel sorunlara yerel çözümler” bulma ve deneyimlerimizi dünya ile paylaşma kararlılığımızı göstermektedir.
Sevgili konuklar
Covid-19 krizi bize pek çok ders verdi.
Ulusal hükümetler ve ulusüstü kuruluşlar krizin başlarında ne yapacaklarına karar vermek için uğraşırken, yerel düzeyde hayat hızlıca krize uyum sağlayıp çözüm üretmeye başladı.
Bu uyum, topluluklarımızdaki sosyal ve ekonomik işbirliğinin tüm alanlarında yerel dayanışma ağlarının yeniden canlanmasıyla gerçekleşti.
Yerel yönetimler burada merkezi otoritelere lojistik ve maddi destek sağlarken bu sürece öncülük ederek, harekete geçirerek ve destekleyerek kritik bir rol oynadılar.
Sevgili dostlar,
Covid bu zorluklara sadece bir örnekti. Göçle ilgili sorunlar bu sorunların bir başka örneğini oluşturmaktadır.
Göçmenlere yönelik herhangi bir uluslararası ve yerel çabanın, insanların ortak hayallerine ve birlikte yaşama isteklerine odaklanması gerektiğine inanıyoruz.
İleriye baktığımızda, bu yaklaşım, toplumlarımızda refah ve sosyal barışın sağlanmasında “demokratik hoşgörü” inşa etmenin ve sürdürmenin tek sağlam yolu olduğunu görebiliyoruz.
Bu sorunlara gerçek çözümler, yerel toplulukların yaratıcı, yol gösterici ve dönüştürücü güçlerinde yatmaktadır. Bu nedenle merkezi otoriteler, sorunlara, paydaşlara ve en doğrudan çözümlere daha yakın olan yerel yönetimler aracılığıyla artan mali ve diğer maddi yardımları taahhüt etmelidir.
Ayrıca, bu kaynakların yerel düzeyde toplumun ayrıcalıklı olmayan kesimlerine doğrudan ulaşmasını sağlayarak, onlara temel insan onuruna yakışır bir yaşam sağlamalıdırlar. Aydınlık ve müreffeh bir geleceğin, sürdürülebilir ve herkes için adil olduğuna inanıyoruz.
Bu gelecek zaten yerel toplumlarımızda saklı. Herkes için sürdürülebilir ve eşit bir gelecek, insanlarımızın kalplerinden ve zihinlerinden fışkıracak.
Bitirmeden önce, bu Konferansa katkıda bulunanlara teşekkür etmek istiyorum ve bu konuları derinlemesine ele almak için dünyanın başka bir yerinde sizinle tekrar bir araya gelmeyi umuyorum; belki Avcılar’da; Neden olmasın?
Teşekkürler.’’